24 Aralık 2014 Çarşamba

KAYIP

      

       KAYIP


       Artık ısıtmıyor beni hiç bir mont, nerede annemin elleri ile ördüğü bereler? Çok çabuk yıprandı belki de. Ne çabuk kaybettik içimizdeki sıcaklığı. Ufacık çocuklardık hemencecik palazlanıp büyüdük, yıprata yıprata değil yıpratıla yıpratıla. Yasal mermilerle korkutulduk hep, yasal mermi de neymiş, merminin yasalımı olurmuş? Tütün sarısı havalar da sevdik bazılarımız, bazılarımız ise doğru güneşler bekledik sevmeye, bazılarımız güneşlere aldandık gözlerine bakmaya yöneldiğimiz de ise gözlerimiz yandı parlaklığından, bu sefer dönüp dedik ki -gözleri parlıyor, o da beni seviyor.. Ama bilemedik güneş herkese aynı ışıldarmış. Ve akşam olup güneş tüm hüznü ile yayılınca geceye, anladık ki yalan... Eyvah! beyhude aşklara kandık çoğumuz, yalan sevgi sözcükleri ile kandırıldık. Aşk yok oğlum, Leyla ile mecnun, Kerem ile Aslı.. Mazide kaldı bazı şeyler, artık radyolar da Müzeyyen Senar, Zeki Müren yok, artık kardeşlik yok doğduğu yer yüzünden yargılanan sürülen insanlar var..  Saygımızı yitirdik sevda denilen şeye, körpe ruhlarımız zayıflamaya başladı. Gitgide yaşamaya üşenir olduk, korkar olduk her bir şeyden.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder