
İKİNCİ BÖLÜM
Sizce de bir keşmekeşlik yok mu hayat dediğimiz illette? Ben şimdi beyaz L şeklindeki masamda, ha bitti ha bitecek iki mumum ile büyük kırmızı daktilomun karşısında oturmuş düşünmekteyim. Duvarıma bakıyorum baştan aşağıya sevdiğim bi' kitabın sayfaları asılı, masamda içinde ne yazdığını bilmediğim kocaman bir cevşen hani takıyormuşum gibi.. Yerde tozlu siyah bir keman kutusunun içinde hevesle alınmış kemanım. Ne hevesler ama ne hayaller düğümlendi boğazımda.
Duvarımda o kadar sayfanın içerisinde gözüme bir sayfa ilişiyor, beni tekrar düşünmeye sevk ediyor ve kafamı bulandırıyor, sayfanın ortasında büyük puntolar ile ''İKİNCİ BÖLÜM'' yazıyor lakin başlığın altında el yazısı ile ''Ve Kız Ölür..'' ibaresi var.. Ah ne acı bi' son geliyor çoğumuza, Ah nasıl nihayetsiz bi' elemdir öyle..
Bazen güzel hadiseler oluyor biliyor musunuz hayat dediğimiz yolculuklarımız da, bazen çok güzel mahluklar çıkıyor karşımıza, bazen hayaller, bazen artık kurmayacağım dediğimiz hayaller yeşeriyor yeniden, büyüyerek.. Hayat yaşanılası bi' yer demiyorum, tabii ki değil, ama mecbursak eğer yaşamaya; arada karamsarlık kuyusundan çıkarmalıyız burunlarımızı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder