18 Eylül 2015 Cuma

ÜMMİ

ÜMMİ


     Ne zamandır oturamıyorum masa başına, o çok istediğim ‘’yoğun hayat’’ sonunda kapıma dayandı. Senelerdir uyuya kalmayan-kalamayan ben, uyuya kalır oldum karanlık çökünce odama. Şikayetçi değilim Haşa! Lakin nankörlük damarlarım kabarıverdi bi’ anda, kendimi unutuverdim..
   İnsanoğlu nankör yaratık derler, ben kendimi böyle bilmezdim, insan birazcık yoğunluk görmeyiversin hemen unutuyor kendini, kendiyle ilgilenmiyor. İlgilenmekten kastım gezeyim, tozayım değil aman yanlış anlaşılmasın, kağıda kaleme el sürmemektir. Müzmin sancılarım baş gösterdi yine mücbir sebeplerden ötürü. Durup durup tekrarlıyorum bu ara, bir delikanlı gelip de baş parmağımdan Arş-ı Ala’ya çekse ruhumu. Bedenim nefessiz, o yumruk büyüklüğünde olan organ ise cansız kalsa..
    Bilirsiniz hocam benim hayatımın hep bir köşesinde ufakta olsa durur bi’ ölüm kırıntısı, mütemadiyen aklıma düşer bu ölüm isteği.. uzun zamandır yazamıyordum hocam, özlemişim kağıdı, kalemi, seni, kendimi..
    Sen okuyorsun yahut hiç okumuyorsun bu karalamaları, haberin var yahut hiç yok bu aciz zattan, diyeceğim odur ki; bu ümmi zatın hayatında şiir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder