ÜMMİ
Ne zamandır oturamıyorum masa başına, o
çok istediğim ‘’yoğun hayat’’ sonunda kapıma dayandı. Senelerdir uyuya
kalmayan-kalamayan ben, uyuya kalır oldum karanlık çökünce odama. Şikayetçi
değilim Haşa! Lakin nankörlük damarlarım kabarıverdi bi’ anda, kendimi
unutuverdim..
İnsanoğlu nankör yaratık derler, ben kendimi
böyle bilmezdim, insan birazcık yoğunluk görmeyiversin hemen unutuyor kendini,
kendiyle ilgilenmiyor. İlgilenmekten kastım gezeyim, tozayım değil aman yanlış
anlaşılmasın, kağıda kaleme el sürmemektir. Müzmin sancılarım baş gösterdi yine
mücbir sebeplerden ötürü. Durup durup tekrarlıyorum bu ara, bir delikanlı gelip
de baş parmağımdan Arş-ı Ala’ya çekse ruhumu. Bedenim nefessiz, o yumruk
büyüklüğünde olan organ ise cansız kalsa..
Bilirsiniz hocam benim hayatımın hep bir
köşesinde ufakta olsa durur bi’ ölüm kırıntısı, mütemadiyen aklıma düşer bu
ölüm isteği.. uzun zamandır yazamıyordum hocam, özlemişim kağıdı, kalemi, seni,
kendimi..
Sen okuyorsun yahut hiç okumuyorsun bu
karalamaları, haberin var yahut hiç yok bu aciz zattan, diyeceğim odur ki; bu
ümmi zatın hayatında şiir…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder